Yoğun çalışma temposu ile geçen kışın ardından gelen yaz tatili ile, kendimizi attığımız mis gibi Ege sahillerinden, buz gibi Kaz dağlarından, belki de Karadeniz’in o yemyeşil ovalarından geri dönme vakti geldi.  Geçen o güzel yaz tatilinden sonra tekrar masa başına dönmek, çok da keyifli olmayan, birikmiş işlerimizin içinde kaybolmak elbette kolay olmayacak.

Kış boyu yaptığımız egzersizleri ve fit kalmak için verdiğimiz tüm o mücadeleleri bir kenara bırakıp tekrar aynı disipline girmekte zorluk çekiyorsanız, sabahları yataktan kalkmak işkence haline geldiyse, gün içerisinde yorgun ve uykulu hissediyorsanız, yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir.

Gelin biraz motivasyondan bahsedelim!

Hepimizin sıkça kullandığı bu motivasyon kelimesinin Türkçe karşılığına ‘güdü’ diyebiliriz. Yani bir şeyi yapmak için harekete geçiren güç.  Her insan yaşamın her aşamasında motivasyona ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacın olmaması halinde yaşamın amacı kalmaz ve depresyon gibi rahatsızlıklar oluşmaya başlar. Motivasyonun dozu yerinde olursa, kişinin verimliliği ve huzuru artar.

Tabii her insanın motivasyon kaynakları farklı olmakla birlikte duruma ve zamana göre de değişebilir.  Motivasyon kaynaklarımız bizim, farkındalık durumumuzu, davranış şekillerimizi hatta duygusal kondisyonumuzu keskin bir şekilde etkiler.

Motivasyonunuzu düşük hissettiğiniz bu günlerde, bu kaynakları gözden geçirmeniz ve daha ulaşılabilir hedefler koyarak revize etmeniz, farkındalık ve duygusal durumunuzu oldukça rahatlatacaktır.  Unutmayın! Kötü hissetmemize sebep olan tek şey düşünme biçimimizdeki yanılsamalardır.

Peki, düşünme şeklimizi değiştirmek o kadar kolay mı?

Hiç mutlu olmadığınız bir işe her gün gitmek hayatınızı kabusa çeviriyor olabilir ya da çok istemenize rağmen bir türlü spora başlayamıyor olabilirsiniz. Sürekli açlık hissedip sağlıksız yiyeceklerle mutlu olmaya da çalışıyor olabilirsiniz.

Bilmeniz gereken bir şey var ki, bir durumu değiştirmek için önce bakış açınızı daha olumlu hale getirmeniz gerekiyor.  Beynimizi bir motor gibi düşünürsek, daha işlevsel olmasını sağlamak için bakım yapmamız gerektiği gerçeğini yok sayamayız. Bakım için gerekli olan en önemli aktiviteler arasında egzersiz yapmak, okumak, müzik dinlemek ve sosyalleşmek geliyor. Pek tabi, motorumuzu korumak için de aşırı stres, alkol ve sigaradan uzak durmalıyız.

Yaptığımız egzersizler sadece fiziksel kondisyonlarımızı iyileştirmeye ve fit görünmeye yaramaz. Yapılan araştırmalara göre egzersiz yapmak beyninizi hızlandırır, sizi sakinleştirir, uyumanıza yardımcı olur, sosyalleşmenizi sağlar ve mutluluk hormonu olarak bilinen endorfini salgılamanızı sağlar. Yukarıda bahsettiğim tüm o sıkıntılardan kurtulmanızı sağlayacak en güzel motivasyon kaynaklarından bir tanesinin egzersiz yapmak olduğunu hatırlatmak isterim.

Anlayacağınız o ki motor bakımlarınızı düzenli yaparsanız ve düşünce biçimlerinizi olumlarsanız, bir sonra ki yaz tatiliniz, motivasyon kaynaklarınızdan sadece bir tanesi olacaktır.

Psikolog Esra Gürkan Sangchi